SSK HASTANELERİNİ  DEVREDEN 5283 SAYILI YASA ANAYASA’ YA AYKIRIDIR

                      


       SSK Hastanelerinin devrine ilişkin yasa tasarısının esas olarak Devletleştirme olarak tanımlanabileceğini, bu yolun ise hastanelerin SSK mülkiyetinden çıkartılması için uygun bir yol ve Devletleştirme usullerine uyulduğu takdirde Anayasaya aykırılığın da söz konusu olmayacağını, usule uyulup uyulmadığının ise yasa çıkınca belli olacağını yazmıştım.

       Yasa tasarısı TBMM de 5283 sayılı yasa olarak kabul edildi. Yasa hükümlerinden de anlaşılan o ki, devir işlemi 3082 sayılı  Devletleştirme Yasasına uydurulmaya çalışılmış. Ancak, usule ilişkin bazı noktalarda farklılıklar var. Bunlar Devletleştirme bedeli ile  ilgili. 3082 sayılı yasaya göre devletleştirilecek kuruluşun en son bilançosundaki net aktif değerinin %25’inin, ileride hesaplanacak gerçek devletleştirme bedelinden mahsup edilmek üzere, kararın Resmi Gazetede yayım tarihinden itibaren  10 gün içinde milli bankalardan birine peşin olarak yatırılması gerekiyor. Oysa 5283 sayılı yasada buna ilişkin hüküm yok. Ayrıca 3082 sayılı yasaya göre devletleştirme bedeli en fazla beş taksitte ve taksitlere devlet borçlarına ödenen faiz uygulanarak ödenebileceği halde, 5283 sayılı yasada ödeme için 10 yıl öngörülmekte ve bedelin ödenme usulü ve şartlarını belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna bırakılmaktadır.

        Bu durumda 5283 sayılı yasa hiç tereddütsüz usul yönünden Anayasaya aykırı bulunmaktadır.

        Oysa bugün 5283 sayılı yasa Cumhurbaşkanlığınca onaylanmıştır. Kamu Reformu Yasasında hukuk dersi sayılabilecek bir gerekçe ile o yasayı veto eden anlayış acaba SSK Hastaneleri ile ilgili olarak bu Anayasaya aykırılığı göremedi mi? Hiç sanmıyorum, mutlaka görmüş olmalı.

        SSK Hastanelerinin devrini 10 milyar dolarlık 3 yılda ödemeli kredi için şart koşan ve stand-by anlaşmasının imzalanmasını devir koşuluna bağlayan IMF ülkeyi esir mi aldı da, 10 milyar dolar gelmezse ekonomi yine göçecek mi ki de bu Anayasaya aykırılık görülemedi acaba diye insan düşünüyor. Bedel ödemesinin 10 yıla yayılması Hazinenin durumunu göstermekte zaten. Ancak, esas önemli nokta, sosyal devletin son kalelerinden SSK Hastanelerinin Hukuk Devleti ilkesine rağmen gözden çıkartılması ve bu da durumun vahametini ortaya koymakta.

       Evet, bu karar SOSYAL DEVLET’e elveda demektir. Herkes bunu kafasına koysun. Bu kararla Türkiye üzerinde artık ekonomik bir ele geçirme savaşı yaşandığını herkesin, en azından çok ama boş konuşanların anlamaları gerekmektedir. Bu savaşta tüm vatanseverlerin tek cephede birleşmeleri için bu karar son uyarı kabul edilmelidir. Yoksa yakında her şey çoktan bitmiş olabilir. Çünkü bir kapitalist ekonomi profesörünün dediği gibi, bir ülkeyi ekonomik olarak ele geçirmek için sosyal güvenlik sistemini bozmak gerekmektedir. Dünyada bunun örnekleri de mevcuttur. Ancak Türkiye Şili olacak mıdır onu da göreceğiz.

      Usul yönünden bu aykırılığın, işin esası yönünden sonraki yasalarla gerçekleştirileceğini de yakında hep birlikte göreceğiz. Yıllardır işçi ve işverenden kesilen primlerle oluşturulan bu hastanelere ait bedellerin, 10 yıla gerek kalmadan SSK yakında ortadan kalkacağı için SSK’lıların ve işverenlerin cebine giremeyeceğini yaşayacağız. Bu bedelin SSK’lılara iade edilmesi hukuki gerekliliği bir yana, üstelik, SSK’lılara artan ek sağlık gider yapısı nedeniyle ek sağlık primi yükleneceğini de göreceğiz. Sonra, bu hastanelerden işe yarayanların Maliye Bakanlığınca satılacağını ve yaramayanların da Belediyelere devredileceğini göreceğiz. Bunlardan halen yasa tasarısı durumunda olanların gerçekleşmesi halinde, SSK Hastanelerinin Devletleştirilmesine ilişkin 5283 yasanın lafzında yer alan ve Devletleştirmeye gerekçe gösterilen (Anayasaya göre Devletleştirmenin ilk koşulu olan), bu haliyle lafzen Anayasaya aykırılığı da ortadan kaldıran kamu yararı ve sağlık hizmetinin daha iyi yürütülmesi için Hastanelerin tek elde toplanması gerekçesinin nasıl havada kalacağını, bu gerekçenin “Anayasayı atlatmak için “ kullanıldığını da hep birlikte göreceğiz. Çünkü hastanelerin sonunda özelleşeceği Devletin belgelerinde yazılmış zamanında ve şimdi bu yazılanlar uygulanıyor sadece. (Bakın bir önceki yazımız).

       Kimse ana muhalefet partisi Anayasa Mahkemesine gider diye de umuda kapılmasın. Onlarda bir yere gitmrk şöyle dursun kımıldayacak hal bırakmadılar zaten. Operasyonun o cephesi işin dervişlerince başarı ile yürütülmekte. Gitseler de AN: Mah’nden bir şey çıkmaz, çıkarsa da 6’ya 5’le ve ancak 2 sene sonra çıkar. O da geriye yürümez. Bu da hukuk olur. Bunları geçelim.

      Sonuç; SSK Hastanelerinin üstüne bir su içip, memleketin kalan değerlerini kurtarmaya bakmalı ve gücümüz elveriyorsa onu da bu hastanelerin Sağlık Bakanlığından başka bir yere gitmemesi için birleştirmeli.

 

 


      Celal ÇALIŞ


19.01.2005 –19.00      İzmir